Geçenlerde Assange'in The Simpsons filminde rol alacağı
duyuruldu.Mübarek olsun. Bu artık Wikileaks'in hükmü bitti demektir. O
günlerde dünyayı sarsan belgeler artık yok hükmündedir. Daha beteri; bu
haber dünyada siyasal eylemin de sonuna gelinmiş olduğuna işaret
etmektedir. Bugün siyasal eylem özellikle muhalefet etmek eklemlenmenin
yolunu ifade ediyor. Muhalefet ettiğimiz dünyaya muhalefet ettiğimiz
nispette eklemleniyoruz.
Bilgi kuramı ve
metodolojisi itibarıyla modernlik alabildiğine analitiktir. Bugün
analitik dünyamız buharlaşıyor. Analitik ayrımların, hele
karşıtlıkların anlamı kalmadı. Artık ne "öz"dür ne "biçim" bilemiyoruz.
Bizlere ontolojik anlamda tutunum sağlayacak merkezilik ya da
öncelikler yok. Bir olay (event)örgüsü bile kalmadı. Bunun yerini
anlık, yakıcı izlenimler (happening)aldı.
Analitik
düşüncenin ahlaki kodlarını verdiğini düşündüğüm Kant'cı özerklik
düşüncesi de buharlaştı. Artık insanın kendisini gerçekleştirmesinden
söz edilmiyor. Birey amacını (telos) kaybetti.İnsan bugün dönüşebildiği
kadar ya da kendisinden başka ne olabiliyorsa o kadar vardır artık.
Woody Allen'ın harika tiplemesi üzerinden olursam dünya bir ZELİG
dünyadır.
Nevzuhur meslekler ağında savrulmayı ifade
eden bir kariyerizimdir ZELİG dünyanın yegane makbul etkinliğidir. Bu
ağda sosyolog B.Turner'in sözünü ettiği "bireysiler"arz-ı endam eder.
Artık varoluş, eylemeler üzerinden değil performanslar üzerindendir.
Artık eylem (action)mümkün gözükmüyor. Ya da mümkün olan biricik
eylem;performanstır.
Performans,eylemde savrulmanın
karşılığıdır. Performanslar dünyasında temsil eden ile temsil edilen
arasındaki ayrım ortadan kalkmıştır. Düşünür Baudrillard'ın dediği gibi
simülasyon bile anlamını kaybetmiştir.
Performanslar projelerin ürünü gibi sunuluyor. Postmodern bir oligarşi
bu. Maaşallah herkes üstün yeteneklerle donanmış bir ekipbaşı
(lider)Üstün zekası ve yetenekleriyle proje geliştiriyor, daha az
yeteneklilerden oluşan ekibi ona yardımcı fiiller üzerinden lojistik
destek sağlıyor. Postmodern oligarkların gözünde kalanlar ise bu projeye
destek vermesi zorunlu olan saf guruhlar. Bu kadar laftan sonra
projeyi çok derin bir şey sanmayın. Artık proje sahibi olmak bile tür
performansdır.
Eylemin yerini alan performans
Brecht'in üzerine titrediği mesafe kavramını aşıyor ve "epik eşik"
kırılıyor. Bu aslında dolaylı olarak teatral durumun yıkımıdır. Bunun
yerini hiper gerçeklik yaratan metot oyunculuğu alıyor. Performansın
başarısını da bürünülen rollerle özdeşleştirme izleniminin ne kadar
verilebildiği tayin etmektedir. Bu dünyada Brecht yenilmiş Stanislavski
kazanmıştır.Teatral gerçeklik tiyatro-dünya (Theatrum mundi) düşünümde
bulunma eleştiri geliştirme imkanlarını ifade eder. Tiyatro dünya
elyevm mevcut değildir. Artık aktör yok,oyun oynayan insanın (homo
ludens) yeni bir türü olan performans sahibi var.
Performanslar bizleri Frankfurt okulunun üzerinde çok durduğu
fantazmagorik dünyaya bağlıyor. Tiyatro dünyanın yerini alan da budur.
Fantazmagorik dünya içine çekilirken eleştiri gücünü kaybettiğimiz;
zihnen ve ruhen parçası olduğumuz bir dünya. Çok şenlikli olduğu
tartışma götürmüyor. Fantazmagorik dünyada her şey hızla paraleline
düşüyor ve bir başka şeye dönüşüyor.
Fantazmagorik
dünya alabildiğine kültüreldir. Onun prizmasından geçen her şey
kültürelleşmek zorundadır. Politik ekonomiler ya da ekonomi politik bu
prizmadan geçiyor; Ekonomik İnsan (homo economicus) ya da Siyasal
Hayvan (Zoon Politikon) , Kültürel İnsana (Homo Culturalis) evrilir.
İyi de bütün bunlar neden oluyor? Marks'ın ünlü tezini hatırlamak lazım
; "Katı olan her şey buharlaşır. "İki tarihsel katılık; Siyaset ve
ekonomi gaz haline geçiyor denebilir. Ama doğrusu ben bunun bir form
değiştirmekten çok esneme ile ilişkili olduğunu düşünüyorum. Kültür,
kara deliğinden geçirdiği her şeyi jölemsi ya da silikonvari bir kıvama
erdiriyor.
Hasılı Assange'ın yaptığında hiçbir
tuhaflık yok. Muhterem önce enformatik politik bir performans sundu;
şimdi ise The Simpsons'daki performansına hazırlanıyor.
S. Seyfi Öğün - 02.02.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder