7 Şubat 2012 Salı

Büyül Mal

"[...] işte bu yakup cemil bey akşam yemeğinden sonra beni çekti tenhaya… ‘beri bak sülük bey, seni sordum soruşturdum, gayet yiğit olduğunu öğrendim. kulağını aç iyi dinle, gözünü aç, çünkü uyuklamanin sırasi değildir. padişah fermanı ve de enver paşamızın emridir. ermeninin ingilizle ve de moskofla sözü bir ettiği anlaşıldı. bunların niyeti ingiliz alttan, moskof üstten vurup osmanlıyı kötületip sürüp geldiklerinde ‘bre urun’ diyerekten bir gece apansız müslümana saldırıp bizi bire kadar doğramaktır. bu sebeple hükümatımız bunlara ’sür emri’ çıkaracaktır. hükümat kısmı hükümat olduğundan ancak sür emri çıkarabilip “vur emri” çıkaramamaktadır. gerisi burda sizin gibi yiğit türklere ve de dini bütün müslümanlara kalmıştır. bunlar arabistana doğru sürülecektir. hükümatımızın zaptiyesi savaş sebebiyle gayet azdır. çogu çaptan düşmüş kocalardır. vatan düşmanlarının yolda şuraya buraya dağılmasi ihtimali vardır. ayrıca dağdaki ermeninin gelip vurup kurtarmaya çabalaması hartada yazılıdır. milis gücü kursanız, yetersiz zaptiyeyi destekleseniz gerektir. allaha şükür çorum’umuzda boğaz kıtlığına kıran girmemiştir. sıklık boğazımız, hışır boğazımız, harami boğazımız, hele de kırkdilim boğazımız gibi boğazlarımız vardır. bunlar girilmesi kolay çıkılması zor boğazlardır. hükümat kısmının sürgün zagonunu kendiniz bilmez değilsiniz. “malı senin, canı senin, ırzı bile senin, bir kemiği benim, o da meydanda kalirsa” hesabıdır. ben seni gayet yiğit gördüm ve gayet temiz türk oğlu türk ve de dini bütün müslüman oğlu müslüman gördüm. savaşa girmeyen ve de gavur kırmayan gaziliği elde edebilemez. ne mutlu sizlere ki, hükümatımızın sürgün zagonu yetişmekle gaziliği cebe indirmektesiniz. göreyim seni, dünyanin yüzünden ermeni adını silesin, bu dunyada padisahimizin gayret nişanını göğsüne takınıp salınasın ve de öte dünyada cennetin baş köşesindeki gaziler köşküne yanlayıp keyfine bakasın…”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder